İltica Sebepleri Nelerdir?
Bizim karşılaştığımız en sık sorular: ABD’de iltica sebepleri nelerdir? İltica sebebim ne olmalı? İltica sebebi olarak neyi kullanabilirim? Türkiye’den bir şekilde ABD’ye gelmiş ve iltica etmek isteyen kişilerin sordukları sorular arasında iltica nedenlerinin neler olabileceği en başta gelmektedir.
ABD’de iltica nedeni olarak birden fazla nedenden bir tanesi ya da birkaçı birden kullanılabilir. ABD’de ilticaya başvurmak için, aşağıda belirtilen nedenlerden biriyle ülkenizde baskı, zulüm ve kötü muamele yaşadığınızı veya bundan endişe duyduğunuz iddia ederek iltica başvurunuzu yapabilirsiniz:
- Etnik Köken
- Ateistlik ve Deizm
- Siyasi Görüş
- Ifade Ozgurlugunun Kisitlanmasi
- Cumhurbaşkanına hakaret
- Siyasi protestolara katılımdan dolayı şiddet görmek
- LGBTQ+
- Alevilik
- Azınlıklar (Kürtler)
- Dini mensubiyet
- KHK ile atılanlar
Yukarıda da kısaca belirttiğimiz gibi, ABD’de iltica başvurusu yaparken bu iltica nedenlerinden bir ya da birkaç tanesi ileri sürülebilir. Bu yazımızda ABD’de iltica sebeplerini detaylı olarak açıkladık.
Etnik Köken İltica Sebebi
Eğer ülkenizde ya da son olarak ikamet ettiğiniz ülkede etnik kökeninizden ötürü baskı, zulüm ya da kötü muameleye maruz kaldıysanız, bunu ABD’de iltica başvuru sebebiniz olarak kullanabilirsiniz.
Etnik köken nedeni ile iltica talep ettiğinizde, sizin etnik kökeninizden dolayı ciddi bir baskı, zulüm veya kötü muamele gördüğünüzü, ya da kötü muameleye maruz kalma riskinin olduğunu belirtmeniz gerekir. Burada özellikle, sizin de mensubiyeti olduğunuz etnik kökene yönelik ülkenizde ya da en son ikamet ettiğiniz ülke sistematik insan hakları ihlallerinin olması iltica başvurunuzu kuvvetlendirir.
Özellikle, siz ya da yakınlarınız etnik kökeni nedeniyle herhangi bir göz altı, tutuklama, hapis gibi işlemlere maruz kaldıysanız, bunları başvurunuza eklemeniz önemlidir.
Ateistlik ve Deizm
ABD’de iltica ederken başvurulan bir diğer iltica sebebi, iltica eden kişinin ateist veya deist olmasıdır. Özellikle, ülkelerin ve hükümetlerin dini bir baskı unsuru olarak kullandığı toplumlarda yaşayan ateistler ve deistler çeşitli zorluklar yaşamaktadır. Bu tür ülkelerden yaşayan ateistler ve deistler üzerinde dini baskılar uygulanmakta ve özgür bir şekilde yaşamalarına imkan tanınmamaktadır.
Ateist ve deist olduklarını açıkça belirten ve bu şekilde yaşayan kişiler, hem toplum tarafından dışlanmakta hem de devlet unsurları tarafından baskıya maruz bırakılmaktadır. Özellikle eğitim, iş ve sosyal hayatlarında birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalmaktadırlar. Eğitim hayatında dini grupların şiddet içeren zorbalıkları ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Ayrıca, hem özel sektörde hem de devlette iş bulmada çeşitli zorluklar yaşanmaktadır. Devlet işlerine başvurularda mülakatlarda kişilerin ateist ve deist olduklarının anlaşılması halinde işe alımları imkansız hale gelmektedir. Devletin ve toplumun baskılarını hayatlarının her anında hisseden ateistler ve deistler ABD’de iltica başvurusu yaparak özgürce yaşamak istediklerini belirtebilirler.
Siyasi Görüş
ABD’de iltica başvurusu yapmak isteyen kişilerin kullanabileceği bir diğer iltica sebebi ise, yaşadıkları ülkedeki hükümetle siyasi görüş ayrılıkları nedeniyle yaşadıkları baskılar ve kötü muamelelerdir. Özellikle, baskıcı rejimler altında yaşayan kişiler farklı siyasi görüşe sahip olması halinde, bu hükümetlerin ve devletlerin hedefi haline gelmektedir. Ülkedeki muhalif görüşleri bastırmak isteyen hükümetler, devlet unsurlarını kullanarak farklı siyasi görüşe sahip kişilere yaşama alanı bırakmamaktadır. Bu nedenle, ülkelerinde siyasi görüşleri nedeniyle baskı, zulüm ve kötü muameleye maruz kalan kişiler ABD’de iltica başvurusunda bulunabilirler.
İfade Özgürlüğünün Kısıtlanması
İfade özgürlüğünün yoğun şekilde kısıtlandığı ülkelerde, insanlar görüşlerini açıkça ifade ettikleri için kötü muameleye maruz bırakılmaktadır. Görüşlerini özellikle sosyal medya organlarında açıkça dile getiren kişiler hakkında savcılık tarafından soruşturma açılmakta ve polis tarafından ifadeleri alınarak gözdağı verilmektedir. Hatta, düşünceleri ısrarla paylaşmaya ve dile getirmeye devam eden kişiler hakkında hapis cezaları dahi verilmektedir. Bu gibi durumlarda, bu kişilerin ülkelerinde güven içinde yaşamalarına engel teşkil ettiği için ABD’de iltica başvuru sebebi olarak kullanılabilir.
Türkiye ifade özgürlüğünün kısıtlandığı durumların en başında cumhurbaşkanına hakaret dolayısı ile cezai işlem yapılmasıdır. Sosyal medyada cumhurbaşkanına en basit bir eleştiri niteliğinde yapılan paylaşımlar için bile savcılık işlem yapmakta ve polis ifadeye çağırmaktadır. Hatta bazı durumlar bu kişiler hakkında ceza davası açılmakta ve hapis cezaları verilmektedir.
Cumhurbaşkanına hakaret dolayısı ile açılan davaların sayısında son yıllarda çok büyük bir artış olmuştur. 2014 yılından itibaren soruşturma sayısı 194 bin 142, açılan dava sayısı 44 bin 675 olmuştur. Daha da vahimi ise, cumhurbaşkanına hakaretten dolayı 18 yaş altındaki çocukları dahi dava açılmaktadır. 2021 yılı itibari ile 305 çocuk hakkında cumhurbaşkanına hakaret dolayısı ile dava açılmıştır.
Bu durum, ifade özgürlüğüne yönelik sistematik olarak uygulanan baskının göstergesidir. Bu nedenle, ifade özgürlüğünüzün kısıtlandığı ve bu nedenle hakkınızda işlem yapıldığını göstererek ABD’de iltica başvurusu yapabilirsiniz.
Ayrıca, eğer siyasi içerikli protestolara katılmışsanız ve polis zorbalığına maruz kalmışsanız, buna dayanarak da iltica başvurusu yapabilirsiniz. Son yıllarda, her türlü protesto ve toplanma polis tarafından aşırı şekilde şiddet uygulanarak müdahale edilmektedir. Eğer bir siyasi içerikli protesto ya da gösteriye katılımınız nedeniyle polis şiddetine maruz kaldıysanız buna dayanarak ABD’de iltica başvurusunda bulunabilirsiniz.
İltica Sebebi Olarak LGBTQ+
Cinsel yönelimleriniz nedeniyle yaşadığınız zorluklar, baskı, kötü muamele ve zulümlere dayanarak ABD’de iltica başvurusunda bulunabilirsiniz. Özellikle cinsel kimliklerin varlığını reddeden devletlerde LGBTQ+ bireyler çeşitli şekillerde mağdur edilmektedir. Yaşanan zorluklar cinsel yönelimlerini açıkça yaşamanın ötesinde bir sindirme politikasına maruz bırakılmaya kadar uzanmaktadır. Son yıllarda, devletin en üst yöneticileri tarafından çeşitli hakaret ve tehditlere maruz kalan LGBTQ+ bireylerin ülkelerinde güven içinde yaşamaları imkansız olmuştur.
Hem toplum hem de devlet tarafından sistematik şekilde uygulanan politikalar nedeniyle medeni hayatlarını devam ettirmeleri imkansızlaşan LGBTQ+ bireyleri kanun önünde de korumasız bırakılmaktadır. LGBTQ+ bireylerinin evlenme ya da birliktelik kurmalarına yasal olanak tanınmadığı için bu kişiler medeni kanun çerçevesinde birey olarak kabul edilmemektedir.
İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen ‘Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ kanunun kaldırılması ile LGBTQ+ bireyler tamamen korumasız bırakılmıştır. LGBTQ+ bireylerin toplumda yer alması imkansızlaşarak, her türlü şiddete hedef haline getirilmiştir. Bu nedenle, LGBTQ+ bireylerinin ABD’de iltica başvurusu yapmaları mümkündür.
Alevilik
Alevilik sebebi ile iltica edebilir mi? sorusu birçok müvekkilimiz tarafından yöneltilmektedir. Türkiye’de çoğunluğu oluşturan Sünni mezhebinden olmadıkları için Aleviler ‘din temelli’ ayrımcılıklara maruz kalmaktadır. Bu tür din temelli ayrımcılık ve zulüm, Alevilik mensubu bireylerin iltica taleplerinde geçerli bir temel oluşturabilir. Alevi bireylerin yaşadıkları zorlukların başında şunlar gelmektedir:
- Eğitim hayatında ayrımcılık ve ötekileştirme
- İbadethanelere yapılan baskınlar ve dini özgürlüklerin engellenmesi
- Sosyal ve iş yaşamında ayrımcılığa maruz kalma
- Fiziksel ve sözlü taciz, hakaret ve tehditler
Alevilerin özellikleri toplum ve devlet tarafından ötekileştirilmesi, sosyal ve iş hayatında yaşanan zorluklar ve ayrımcılık güvenli bir şekilde hayatlarını devam ettirmesini zorlaştırabilir.
Alevilik nedeni ile ABD’de iltica başvurusunda bulunulabilir.
Azınlıklar (Kürtler)
Türkiye’de çok sayıda azınlık yaşamaktadır. Özellikle Kürtler, ‘etnik köken temelli’ insan hakları ihlallerine maruz bırakılmaktadırlar. Tarihsel olarak yaşanan baskı ve kötü muameleler günümüze kadar uzanmaktadır. Özellikle siyasi alanda hissettirilen baskı havası bunun göstergesidir. Kürtlerin çoğunlukla üyesi oldukları ve destekledikleri siyasi partiler kapatılmakta, üyeleri ve yöneticileri ise hapse atılmaktadır. Ayrıca, Kürtler eğitim, kamusal alan, sosyal ve toplumsal alanda ötekileştirmeye ve baskıya maruz bırakılmaktadır.
Örneğin,
- Kamusal alanda Kürtçe ya da aksanlı Türkçe konuşulması nedeniyle ötekileştirilme maruz bırakılma,
- Okulda hocalardan ve diğer öğrencilerden sözlü ve fiziksel saldırı, İş hayatında yaşanan güçlükler,
- Zorunlu askere alınma,
- Askerde sırf Kürt olduğu için ayrımcılığa maruz kalma,
- Türk polisinden GBT çevirmelerinde, konusma aksanindan, dis gorunusten, doğum yerinden dolayı ırkçı muamele görme ve benzeri şiddet ve ayrımcılıklara maruz kalma
gibi durumları ileri sürerek ABD’de Kürtler etnik köken dolayısı ile iltica başvurusunda bulunulabilir.
Dini Mensubiyet
Dini mensubiyetiniz dolayısı ile yaşadığınız zorlukları, ötekileştirmeyi, kötü muamele ve zulmü ileri sürerek ABD’de iltica başvurusunda bulunabilirsiniz. Bu durum özellikle azınlık olan mezheplere mensup bireyler ile, devlet tarafından baskı altına alınan ve hedef gösterilen dini cemaatlere mensup kişiler tarafından iltica sebebi olarak kullanılabilir. Bir dini cemaate veya mezhebe mensubiyeti nedeniyle devlet tarafından tehdit olarak görülen haklarında hukuki işlem yapılan kişiler ABD’de iltica başvurusu yapabilirler.
KHK ile Atılanlar
Türkiye’de özellikle 2016 yılından sonra KHK ile hukuksuz bir şekilde kamu görevinden ihraç edilen kişiler de ABD’de iltica başvurusunda bulunabilirler. Haklarındaki KHK kararlarını kanıt olarak kullanarak, devletin doğrudan kendilerini hedef aldığını ve güvende olmadıklarını gösterebilirler.